Mehmet Uzman, 2020’nın Aralık ayında bir akaryakıt istasyonunda servis takviye işçisi olarak işe başladı. Uzman, 5 ay sonra Mayıs ayında öğlen saatinde Cuma namazı için iş yerinin yakınındaki mescide gitti.
Ancak tesis müdürü iş yerini müsaadesiz terk ettiği konusunda hakkında tutanak tuttu. Daha sonra şirketinden ihbarname alan Yetkin’in, 2021 yılının Temmuz ayında ise iş akdi feshedildi.
MAHKEME: ‘DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ ANAYASAL BİR HAK’
Mehmet Ehil, firma hakkında cürüm duyurusunda bulunarak hakkını aramaya karar verdi. Konya 1. İş Mahkemesine açılan davada mahkeme, “İşçinin kişiliğini gözetme borcu patronun başta Anayasadan doğan bir yükümlülüğüdür.
Anayasanın, herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulamaz, devredilmez, vazgeçilmez hak ve özgürlüklere sahip olduğunu öngören 12., herkesin maddi ve manevi varlığını muhafaza ve geliştirme hakkına sahip bulunduğunu düzenleyen 17., herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine sahip olduğunu bildirdi.
19., özel hayatın kapalılığını öngören 20., vicdan, din, inanç, niyet ve kanaat özgürlüğünü karara bağlayan 24 ve 25.maddeleri kişilik haklarını teminat altına alan unsur ve kurallardır” açıklamasıyla Mehmet Yetkin’i haklı bularak işe iadesi konusunda karar verdi.
“EMSAL BİR KARAR OLSUN”
Çok memnun olduğunu belirten Mehmet Ehil hislerini anlattı. Ehil, “Bir ansan mescide gitti diye işinden kovulur mu? Bu benim başıma geldi. Ben de hakkımı mahkemede aradım. Mahkemede beni haklı bularak işe iademe hükmetti. Namaz, benim hem borcum hem de anayasal hakkım. Bunu elimden almaya çalıştılar. İnşallah emsal bir karar olur. Eminim ki birçok çalışan işten atılma endişesiyle mescide bile gidemiyor. Mescide gitti gerekçesiyle işinden atılan varsa da onlar için de bir kapı açılmış oldu. Çok memnunum. Adalet yerini buldu” diye konuştu.
Dosya, karşı tarafından itirazı üzerine Bölge Adliye Mahkemesine gönderildi.