Safa Tekeli – Türkiye Cumhuriyeti; 15 Mayıs 1919’da, İzmir’e çıkan Yunan askerlerine, Hasan Tahsin’in, ödünç parayla aldığı tabancayla sıktığı ilk kurşunun ucunda kuruldu,
Hatay Dörtyol’un Karakese köyünde Mehmet Çavuş’un işgalci Fransızlara karşı başlattığı ilk silahlı mücadelede, Balıkesir Alaca Mescit’de işgalci Yunan’a karşı girişilen ilk silahlı direnişte kuruldu,
Maraş’ta Sütçü İmam’ın kıvılcımını çaktığı mücadele ateşinde, Fransız birliklerinin Antep’i işgaline karşı Kilis yolunda mavzeriyle dikilen Şahin Bey’in şehadetinde, harbe oturan Karayılan’ın, “Vurun Antepliler namus günüdür” diye haykırışının hançeresinde kuruldu,
İstanbul’a geldiği 13 Kasım 1918’de, işgalcilerin zırhlılarına karşı, “Geldikleri gibi giderler” diyen Mustafa Kemal Paşa’nın, Millî Mücadele’yi başlatmak için yola çıktığı Bandırma vapurunun güvertesinde, Karadeniz’in hırçın dalgalarında, Samsun sahilinde kuruldu,
Alaşehir, Nazilli, Balıkesir yerel kongrelerinde; Reddi İlhak, Müdafaai Hukuk ve sonradan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk cemiyetlerinde mücadele eden vatanseverlerin zafere inanan kalplerinde kuruldu,
“Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” denilen Amasya Tamimi’nin altındaki imzalarla kuruldu,
8/9 Temmuz 1919 gecesi görevine son verilen Mustafa Kemal Paşa’nın, askerlik mesleğinden istifa ederek, “ferdi bir mücahit” olarak yer aldığı milletin sinesinde kuruldu,
Erzurum’a gelen Kazım Karabekir Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya, “Ben ve Kolordum emrinizdeyim Paşa’m!” diyerek verdiği selamda kuruldu,
Erzurum Kongresi’nde benimsenen “Kuvayı Milliye’yi etken millî iradeyi egemen kılmak esastır” ilkesinde kuruldu,
“Manda ve himaye kabul edilemez” kararıyla Amerikan mandacılarını püskürten Sivas Kongresi’nde kuruldu,
27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal Paşa’yı karşılayan ve yeni bir devletin kuruluşunun müjdecisi sayılan Seğmen Alayı’nın ruhunda kuruldu,
Milletin egemenliğine dayalı Büyük Millet Meclisi’nin dualarla açılışında kuruldu,
Silah taşıyan kayıkçıların güçlü kollarında, istiklal ve hürriyet rotasında dalgalarla boğuşan takalarda kuruldu,
Silah ve cephane kaçırılmasına yardımcı olan Fenerbahçe’nin Kurbağalıdere ve Kuşdili çayırındaki kulüp binalarında kuruldu,
İnebolu’da silah ve cephaneyi omuzlayan kadınların, cephaneyi sarıp sarmaladıkları bebek kundaklarında kuruldu Türkiye Cumhuriyeti,
Akşehir üstünden Afyon’a doğru ağır ağır giden kağnılarda kuruldu,
I. ve II. İnönü savaşlarında kuruldu, Sakarya Nehri’nin kızıla boyandığı, hattı müdafaa ile değil bütün vatanın bir satıh olduğu sathı müdafaa ile kazanılan Sakarya Meydan Savaşı’nda kuruldu,
Şayak kalpaklı, sarışın bir kurda benzeyen, mavi gözleri çakmak çakmak olan adamın uçurumun başına kadar yürüdüğü ve eğilip durduğu Kocatepe’de, bıraksalar ince uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak atlayacağı Afyon Ovası’nda kuruldu, Dumlupınar’da, Büyük Taarruz’da kuruldu,
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emriyle Yunan’ı İzmir’e doğru kovalayan mızraklı süvarilerin rüzgârda uçuşan bayraklarında, zafere koştuğunu âdeta hisseden ve durmaksızın dörtnala koşan terli kısrakların düşmanı boğduğu tozu dumanda kuruldu,
Bozulmuş düşmanın yel gibi kaçtığı, altın güneşin sırmalar saçtığı, çiçekler açan İzmir’in dağlarında kuruldu,
Türkiye’nin tapu belgesi olan Lozan’da kuruldu.
Şimdi kuruluşunun 100. yılına erişmeye 1 yıl kalan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalmasını sağlamak için, Türk milleti olarak, Atatürk’ün gösterdiği aydınlık bir yol var gelecek 100 yıllar için önümüzde.